Diş beyazlatma estetik diş hekimliğinde yaygın bir uygulama olup yüzey lekelerini çıkarmak veya diş rengini açmak amacıyla çeşitli kimyasal ve fiziksel yöntemler içerir. Genellikle hidrojen peroksit ve karbamid peroksit gibi oksitleyici maddeler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu işlemler klinik ortamda yüksek peroksit konsantrasyonlarıyla hızlı sonuç alınmasını sağlayabileceği gibi beyazlatıcı şeritler gibi reçetesiz ürünlerle evde de uygulanabilir. Ancak bazı durumlarda diş hassasiyeti ve mine hasarı gibi yan etkilere yol açabilir. Bu etkiler kullanılan yönteme ve kişinin diş yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Tedavi Amacı | Diş yüzeyindeki renklenmeleri gidererek daha beyaz ve estetik bir görünüm sağlamak. |
Tedavi Türleri | – Ofis tipi beyazlatma (hekim tarafından klinikte yapılan) – Ev tipi beyazlatma (kişiye özel plaklarla evde uygulanan) – Kombine beyazlatma (ofis + ev tipi). |
Tedavi Süresi | Ofis tipi: 1-2 saat Ev tipi: 1-2 hafta (günde birkaç saat kullanımla). |
Uygulama Süreci | 1. Diş taşı temizliği yapılması 2. Beyazlatma jeli uygulanması (ofis tipi) 3. Gerekirse lazer veya UV ışığı desteği 4. Ev tipi plak kullanımında düzenli uygulama. |
Kimler İçin Uygundur | Renklenmiş dişlere sahip bireyler (örneğin, çay, kahve, sigara kaynaklı lekeler). |
Riskler ve Komplikasyonlar | Diş hassasiyeti (genellikle geçicidir), diş etlerinde tahriş (hatalı uygulamada). |
Bakım ve Takip | Beyazlatıcı diş macunları kullanımı, renklenmeye neden olan yiyecek/içeceklerden kaçınma, düzenli ağız bakımı. |
Avantajlar | Daha beyaz dişler, estetik gülüş, hızlı sonuç. |
Alternatif Tedaviler | Diş kaplaması (porselen veneer veya bonding). |
Diş beyazlatma diş yüzeyindeki lekeleri gidermek veya dişlerin doğal rengini açmak için profesyonel olarak uygulanan bir işlemdir. Özellikle yüksek konsantrasyonlu peroksit jelleri kullanarak dişleri birkaç ton açma imkanı sunan ofis tipi beyazlatma diş hekimi gözetiminde gerçekleştirilir. 1800’lü yılların sonlarına dayanan bu yöntemin 1980’lerde kozmetik diş hekimliği alanında artan ilgi ile popülerleştiği görülür.
Günümüzde genellikle lazer veya özel ışıklarla desteklenerek uygulanan bu yöntem tek seansta etkili sonuçlar sunabilir. FDA beyazlatma cihazlarını Sınıf I olarak düşük riskli kategoride değerlendirir ve bu cihazların güvenlik standartlarına uygunluğunu sağlamak için kayıt altında tutulmalarını gerektirir.
Diş beyazlatma işlemi yüksek konsantrasyonlu hidrojen peroksit (HP) veya karbamid peroksit ile dişlerin yüzeyine uygulama yapılarak gerçekleştirilir. Bu maddeler diş yapısının derinlerine nüfuz eder ve pigment moleküllerini oksitleyerek dişteki renklenmeleri giderir. Beyazlatma sırasında reaksiyonu hızlandırmak amacıyla ışık veya lazer gibi enerji kaynakları kullanılabilir.
Bu yardımcı teknolojiler jelin sıcaklığını artırarak HP’nin moleküler hareketliliğini hızlandırır ve leke oksidasyonunu daha verimli hale getirir. Beyazlatmanın yoğunluğunu artırmak için farklı teknikler uygulanabilir; bunlar arasında daha uzun uygulama süreleri veya HP’nin yüksek dozlarda kullanımı bulunur. Ayrıca ışık ve lazer aktivasyonu pulpa dokusuna zarar vermeden dişin beyazlama hızını yükseltmeyi amaçlar.
Ancak araştırmalar ışık veya lazer kullanımının her zaman daha iyi sonuç vermediğini bazı durumlarda ev tipi beyazlatma sistemlerinin benzer sonuçları sağlayabileceğini göstermektedir. Bu nedenle diş hassasiyetini minimumda tutmak için doğru yöntem ve uygulama süresi belirlenmesi önemlidir.
Ofis tipi diş beyazlatma dişlerin doğal beyazlığını geri kazanmak için profesyonel olarak uygulanan etkili bir yöntemdir ve geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir. Diş hekimi kontrolünde yapılması hızlı sonuçlar elde etmek ve uzun süreli etkiler sağlamak açısından avantajlıdır.
Bu yöntem yüksek peroksit konsantrasyonları ve bazı durumlarda ışık veya ısı yardımı ile etkisini artırarak dişlerde homojen beyazlık sağlar. Kişinin diş yapısına göre uygulama özelleştirilebilir bu da özellikle yoğun lekelenmesi olan ya da estetik kaygıları yüksek olan bireylerde ideal sonuçlar sunar. Diş hassasiyeti olan bireyler için de uygun olup düşük yoğunluklu lazer gibi hassasiyeti azaltan ek tekniklerle diş hekimi tarafından yönlendirilir.
*Size en iyi şekilde dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı tavsiye ediyoruz.
Ofis içi diş beyazlatma işlemi her hastaya uygun olmayabilir ve bazı durumlarda kontrendike kabul edilir. Diş eti çekilmesi veya mine zayıflığı olan kişilerde beyazlatma önerilmez; bu durum hassasiyeti artırarak rahatsızlık yaratabilir. Ek olarak restoratif malzeme içeren dişler beyazlatıcı ajanlara tepki vermez bu da renk uyumsuzluğuna ve ek tedavi maliyetine neden olabilir.
Işığa duyarlılık ilaçları kullanan bireylerde de beyazlatma işleminin ışıkla hızlandırılması tavsiye edilmez. Benzer şekilde hamile veya emziren kadınlar için bu uygulama önerilmez; güvenlik kanıtları eksik olduğu için peroksit alımının risklerinden kaçınılmalıdır. Ayrıca genç yaş grubu için risk oluşturabileceği için gelişmekte olan diş yapısı ve pulpa hassasiyeti nedeniyle 10 yaş altındaki çocuklar için uygun görülmez.
Beyazlatma işlemi sonuç beklentisi yüksek kişiler için de uygun değildir. Memnuniyetsizlik riski nedeniyle diş estetiği konusunda gerçekçi beklentilerle bilgilendirilmiş hastalar beyazlatmadan daha iyi sonuç alabilir.
Ofiste yapılan diş beyazlatma işlemi genellikle yüksek oranda hidrojen peroksit bazlı jel uygulamaları ile gerçekleştirilir ve etkili sonuçlar verir. İşlem hastanın dişlerinde istenen beyazlığa ulaşmayı hedefler ve birkaç aşamadan oluşur:
Diş hekimi işlem öncesinde dişleri temizleyerek yüzeydeki lekeleri giderir ve beyazlatma jelinin diş yüzeyine doğrudan uygulanmasını sağlar. Hassas bölgelerin korunması amacıyla bariyer materyali uygulanır. Jel genellikle %15 ila %38 arası bir konsantrasyonda dişlere sürülür; yüksek konsantrasyonlar hızlı beyazlatma sağlasa da hassasiyet riskini artırabilir. Bu aşamada ışık veya lazer gibi cihazlar kullanılabilir; bu beyazlatma sürecini hızlandırırken aynı zamanda gözle görülür beyazlatma sağlar.
Tedavi esnasında istenen beyazlık seviyesine ulaşmak için jel birkaç kez uygulanabilir. İşlem sonunda mine bütünlüğünü desteklemek ve hassasiyeti azaltmak için florür ya da duyarsızlaştırıcı ajanlar tercih edilebilir. Hastalar tedavi sonrası dişlerinde kalıcı beyazlık sağlanması için sigara kahve gibi leke bırakıcı gıdalardan kaçınmalı ve düzenli ağız bakımını sürdürmelidir.
Ofiste yapılan diş beyazlatma işlemleri yüksek konsantrasyonda beyazlatıcı ajanların kullanılması nedeniyle bazı yan etkilere ve komplikasyonlara yol açabilir. Bu yan etkiler arasında en sık görülenlerden biri diş hassasiyetidir. Beyazlatıcı maddelerin emaye tabakasından geçerek dentine ulaşmasıyla oluşan bu hassasiyet sıcak veya soğuk uyaranlara karşı dişlerin tepkisini artırır ve genellikle geçicidir. Ancak önceden mine aşınması veya dentin kaybı yaşayan bireylerde daha uzun sürebilir.
Kullanılan güçlü beyazlatıcı jeller diş etleri ve yumuşak dokularla temas ettiğinde tahriş veya kimyasal yanıklara neden olabilir. Bu durum genellikle beyazlatıcı ajanın yanlışlıkla yumuşak dokulara temas etmesiyle meydana gelir. Diş etlerinin korunması için koruyucu bariyerler kullanılması riski azaltır; yine de tedavi sırasında dikkatli olunması gerekmektedir.
Bazı durumlarda beyazlatıcı ajanların minenin mineral yapısında değişikliklere yol açabildiği gözlemlenmiştir. Mine daha gözenekli hale gelerek renklenmeye karşı daha hassas olabilir. Uzun süreli beyazlatma minenin dişleri koruma kapasitesini zayıflatabilir. Ayrıca nadir görülse de beyazlatma ajanlarının yanlışlıkla yutulması sistemik etkiler oluşturabilir. Peroksit bileşiklerine alerjisi olan kişilerde ise ağız içinde kızarıklık şişlik ve rahatsızlık gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Ofis içi diş beyazlatma işlemleri yüksek başarı oranları ve hızlı sonuçları ile popüler bir estetik uygulamadır. Özellikle hidrojen peroksit bazlı tedaviler kullanıldığında hastalar tek bir seansta birkaç ton beyazlatma etkisi gözlemleyebilir. Diş hekimleri tarafından uygulanan bu yöntemlerde yüksek hidrojen peroksit konsantrasyonları etkili ve kalıcı sonuçlar sağlar.
Özellikle kullanılan bileşenler:
LED veya lazer gibi ışık kaynakları hidrojen peroksit ile kombine edildiğinde beyazlatma sürecini hızlandırarak diş rengine daha uzun süreli bir parlaklık kazandırır. Klinik çalışmalar %35 hidrojen peroksit ile yapılan ofis içi beyazlatma işlemlerinin anında gözle görülür sonuçlar sunduğunu belirtmektedir.
Ancak tedaviye bağlı yan etkiler de vardır. Diş hassasiyeti yüksek konsantrasyonlu hidrojen peroksit kullanımı nedeniyle oldukça yaygın bir sorundur. Hastaların yaklaşık %70’inde tedavi sırasında hassasiyet oluşabilir. Bu durumu azaltmak için geliştirilen nötr pH’lı jeller ve kısa uygulama süreleri hastalara daha konforlu bir tedavi sunmayı amaçlar.
Diş beyazlatma sonrası bakım beyazlatma etkisinin uzun süre korunması ve diş sağlığının devamlılığı için özenle yapılmalıdır. Tedavi sonrasındaki ilk günlerde dikkatli davranmak elde edilen sonuçları optimize eder ve hassasiyet riskini azaltır. Tedavi sonrası bakım talimatları dişlerin parlaklığını korumanın yanı sıra mine yapısını güçlendirmeye de yardımcı olur.
Leke yapıcı gıdalardan uzak durun
Sigara içmekten kaçının
Ağız hijyenine önem verin
Diş ipi kullanımı
Su tüketimini artırın
Beyazlatma rötuşlarını sınırlı tutun
Aşırı beyazlatmadan kaçının
Sıcak-soğuk yiyeceklerden kaçının
Ilık seçeneklere öncelik verin
Dişlerinizi beyaz tutmak için asidik yiyeceklerin alımını sınırlayın. Bu tür yiyecekler zamanla mineye zarar verebilir. Diş hekiminizle altı aylık periyodik kontroller yaparak hem beyazlatma sonuçlarını koruyabilir hem de genel diş sağlığınızı sürdürebilirsiniz.
Avrupadent Sağlık Grubu olarak İzmir’de Buca, Gaziemir, Alsancak, Balçova, Bornova, Yeşilyurt, Bozyaka, Karşıyaka, Güzelbahçe başta olmak üzere birçok ilçede hizmet vermekteyiz.
Randevu oluşturmak için lütfen aşağıdaki formu eksiksiz doldurarak bizlerle iletişime geçin.
19 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimiz ile İzmir’in her yerinde hizmetinizdeyiz.
Tüm Hakları Saklıdır | Özel Avrupadent Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri