20 diş kliniği şubemizle hizmetinizdeyiz.

Sizi arayalım.

Kompozit Dolgu Nedir & Nasıl Yapılır?

Kompozit dolgu işlemini anlatan diş modeli görseli

İçindekiler

Kompozit dolgular diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılan estetik restoratif malzemelerdir. Diş rengindeki bu dolgular organik reçineler (çoğunlukla Bis-GMA) ve inorganik dolgu maddeleri (örneğin silika) içeren bir matris yapısına sahiptir. Nanoteknoloji sayesinde polimerizasyon büzülmesi ve su emilimi azalırken sertlik ve aşınma direnci artar. Işıkla sertleştirme üniteleri (LCU’lar) fotopolimerizasyon yoluyla dolgunun sertleşmesini sağlarken katmanlama tekniği ile diş yapısına güçlü bir bağ oluşturur. Gelişmeler dolgu-diş arayüzündeki boşlukları minimize ederek uzun ömürlü restorasyonlar elde etmeyi ve bakteri girişini engellemeyi amaçlar.

Kompozit Dolgular Nedir ve Nasıl Çalışır?

Kompozit dolgular estetik özellikleri ve diş dokusuna benzeyen renkleri sayesinde restoratif diş hekimliğinde tercih edilen malzemelerdendir. Bu dolgular genellikle bisfenol A-glisidil metakrilat (Bis-GMA) bazlı reçine matrislerinden ve ince öğütülmüş inorganik parçacıklardan oluşur. Kullanım kolaylığı ve çevredeki diş dokusuyla uyum sağlaması bu malzemeyi ön plana çıkarır.

Kompozit dolguların yapısında şunlar bulunur:

  • Reçine matrisi
  • Silika
  • İnce öğütülmüş cam parçacıkları

Kompozit dolguların dişe uygulanması özel bir teknik gerektirir. İlk adımda diş yüzeyine fosforik asit ile mikroskobik gözenekler açılır; bu işlem yapışmayı güçlendiren bir yüzey hazırlığı sağlar. Ardından kompozit malzeme katmanlar halinde uygulanır ve her katman ışıkla kürleme yöntemiyle sertleştirilir. Bu çok katmanlı uygulama dolguların dayanıklılığını artırır ve doğal diş dokusuyla uyumunu sağlar.

Kompozit dolgular metal dolgulara kıyasla sıcaklık değişimlerinden daha az etkilenir bu da dolgunun zamanla büzülme veya genleşme yaparak diş yapısına zarar verme riskini azaltır. Ancak polimerizasyon sırasında oluşan hafif büzülme dikkatle yönetilmezse dolgu çevresinde mikro sızıntılara neden olabilir. Yeni reçine formülasyonları ve bağlanma teknikleri bu sorunu azaltmaya ve dolguların dayanıklılığını artırmaya yönelik önemli gelişmeler sağlamaktadır.

Kompozit Dolguların Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Kompozit dolgular diş rengindeki uyumları ve koruyucu özellikleriyle estetik açıdan avantajlıdır. Dişin doğal yapısını koruyarak doğrudan bağlanabilmesi diş kaybını azaltır ve farklı diş tedavileri için geniş bir uygulama alanı sunar. Çeşitli diş estetiği gereksinimlerini karşılamak için de uygun olan kompozit dolgular özellikle görünür alanlarda doğal bir görünüm sağlamaya yardımcı olur.

  • Estetik uyum
  • Minimum diş kaybı
  • Farklı diş tedavilerine uygunluk
  • Kolayca şekillendirilebilir ve onarılabilir
  • Diş minesine güçlü bağlanma
  • Termal hassasiyetin azalması

Ancak kompozit dolguların bazı dezavantajları da bulunur. Dayanıklılık açısından amalgam dolgulara göre daha kısa ömürlü olabilen kompozit dolgular özellikle yoğun çiğneme baskısı olan arka dişlerde aşınmaya eğilimlidir. Hassas yerleştirme işlemi ve katmanlı uygulama tekniği gerektirdiği için işlem süresi daha uzun olabilir ve bu durum teknik açıdan daha karmaşık bir uygulama ihtiyacı doğurur. Zamanla renk değişikliği riski taşıması ise özellikle ön dişlerde estetik açıdan olumsuz bir faktördür.

  • Kısıtlı dayanıklılık
  • Hassas yerleştirme işlemi
  • Zamanla leke tutma
  • Göreceli olarak yüksek maliyet
  • Kimyasal sızıntı riski (BPA türevleri)

Bunlara ek olarak kompozit dolgu uygulamaları genellikle sigorta kapsamının sınırlı olabileceği estetik işlemler arasında değerlendirilir bu da maliyetin artmasına neden olabilir. Ayrıca malzemelerde kullanılan bazı bileşenlerin kimyasal içerikleri sağlık hassasiyeti olan kişilerde endişe yaratabilir. Kompozit dolgular estetik ve fonksiyonel gereksinimleri karşılayan bir çözüm sunarken bazı risk ve bakım gereksinimlerini de beraberinde getirir.

Kompozit Dolgular Güvenli mi ve Ne Kadar Dayanır?

Kompozit dolgular estetik avantajları ve biyouyumlulukları nedeniyle diş hekimliğinde yaygın olarak tercih edilen malzemelerdir. Bu dolguların güvenliği konusunda özellikle bisfenol A (BPA) endişesi ortaya çıkmaktadır. Kompozit reçinelerde bulunan bazı bileşenler düşük miktarda BPA salınımına neden olabilir. Araştırmalar BPA salınımının genellikle dolgunun uygulanmasından sonraki ilk birkaç saatle sınırlı olduğunu ve daha sonra minimum düzeylere düştüğünü göstermektedir.

Kompozit dolguların ömrü bazı faktörlere göre değişiklik gösterebilir:

  • Diyet
  • Ağız hijyeni
  • Aşınma direnci
  • Diş gıcırdatma alışkanlığı (bruksizm)
  • Çürük oluşumu

Genellikle kompozit dolgular 5-7 yıl arasında dayanırken düzenli bakım ve iyi ağız hijyeni ile bu süre 10 yıla kadar uzayabilir. Amalgam dolgularla karşılaştırıldığında kompozit dolguların ömrü daha kısa olabilir. Ancak amalgam dolgular cıva içerdiğinden giderek daha fazla kişi cıvasız olan kompozit dolguları tercih etmektedir. Ayrıca kompozit dolguların diş yapısına daha iyi bağlanması doğal dişin korunmasını sağlayarak biyouyumlu bir seçenek sunar.

Kompozit Dolgu Yaptırma Süreci Nasıldır?

Kompozit dolgu işlemi dişin estetik işlevsel ve uzun ömürlü bir şekilde restore edilmesini sağlamak için birkaç aşamadan oluşur. Her adımın dikkatlice uygulanması dolgunun dayanıklılığı ve görünümü açısından önemlidir. İşlem adımları şu şekildedir:

  • Anestezi uygulanır ağrıyı önlemek için
  • Diş temizlenir çürük kısımlar çıkarılarak
  • İzolasyon yapılır dişi kuru tutmak için
  • Dağlama yapılır pürüzlü bir yüzey sağlanır
  • Yapıştırıcı uygulanır kompozitin güçlü bir bağ kurması için
  • Katmanlar halinde kompozit eklenir her katman ayrı ayrı sertleştirilerek
  • Şekillendirme yapılır kompozit doğal diş anatomisine göre şekillendirilir
  • Son kürleme ve parlatma yapılır doğal görünüm ve pürüzsüz bir yüzey elde edilir

Kompozit dolgu işlemi her aşamanın özenle uygulanmasını gerektirdiği için amalgam dolgulardan daha uzun sürebilir. Ancak bu süreç dişin doğal yapısına uyum sağlayarak uzun süre dayanıklı ve estetik bir sonuç sunar. Katmanlama ve ışıkla sertleştirme teknikleri dolgunun sıkı bir bağ kurmasını sağlayarak ağızdaki baskılara karşı direnç kazandırır.

Kompozit Dolgulara Alternatifler Nelerdir?

Amalgam seramik (porselen) cam iyonomer ve altın dolgular kompozit dolguya alternatif olarak sunulan farklı avantaj ve dezavantajlara sahip seçeneklerdir. Bu malzemelerin her biri dayanıklılık estetik görünüm maliyet ve kullanım alanlarına göre çeşitlenir hastaların özel ihtiyaçlarına göre tercih edilebilir.

Amalgam

  • Dayanıklı
  • Uygun maliyetli
  • Gümüş renkte azı dişlerinde ideal
  • Cıva içerir

Seramik (Porselen)

  • Doğal diş rengine yakın görünüm
  • Lekelenmeye dayanıklı
  • Biyouyumlu metal hassasiyeti olanlar için uygun
  • Çiğneme kuvvetlerine karşı kırılganlık gösterebilir
  • Orta-üst fiyat aralığında

Cam İyonomer

  • Florür salgılama özelliğiyle çürük önleme
  • Diş eti çizgisi ve düşük basınç alanlarında uygun
  • Diş renginde ancak doğallık açısından sınırlı
  • Aşınmaya dayanıklılığı düşüktür
  • Amalgam ve kompozit arasında maliyet

Altın

  • Uzun ömürlü aşınmaya dayanıklı
  • Biyouyumlu alerji riskini azaltır
  • Görünürlüğü estetik sorun yaratabilir
  • Yüksek maliyetli çoklu dişçi ziyareti gerektirir

Bu malzemeler farklı ihtiyaç ve bütçelere göre seçim yapmayı sağlar. Özellikle dayanıklılık gerektiren alanlarda amalgam ve altın dolgular tercih edilirken estetik odaklı olanlar için porselen dolgu en iyi sonucu verir. Cam iyonomer ise daha düşük baskı bölgelerinde kullanışlı olup florür salınımı ile ek çürük koruması sağlar.

Diğer Bloglar

Yanağını tutarak diş ağrısı çeken bir kadın – Diş çekimi öncesi rahatsızlık hissi
Diş Eti Şişmesine Ne İyi Gelir?

Diş eti sağlığı, yalnızca estetik bir unsur değildir; ağız mikroflorasının dengesi, sistemik sağlıkla olan ilişkisi ve genel yaşam kalitesi açısından kritik bir faktördür. Diş etlerinde oluşan herhangi bir inflamasyon, çoğu zaman sadece lokal bir sorunla sınırlı kalmaz; kardiyovasküler hastalıklardan diyabete kadar pek çok sistemik rahatsızlıkla da ilişkilidir. Diş eti şişmesi, medikal literatürde “gingival ödem” olarak […]

Diş hekimi tarafından yapılan ağız muayenesi sırasında hastanın dişlerinin incelendiği an – profesyonel diş kontrolü
Diş Muayenesi Nedir? Nasıl Yapılır? Ne Zaman Yapılır?

Diş muayenesi, diş hekiminizin dişlerinizin, diş etlerinizin ve genel ağız sağlığınızın durumunu değerlendirdiği önemli bir sağlık kontrolüdür. Peki, nasıl yapılır? Genellikle ağız içinin dikkatli bir şekilde incelenmesini, potansiyel sorunların aranmasını ve bazen basit temizlik işlemlerini kapsar. Diş muayenesindeki sıklık kişiden kişiye değişmekle birlikte ağız sağlığını korumak ve sorunları erken yakalamak amacıyla düzenli aralıklarla yapılması tavsiye […]

Ağız içinde diş fırçası görünümü
Diş Fırçası Ne Kadar Zamanda Bir Değiştirilmelidir?

Ağız sağlığınızı korumak için diş fırçası değiştirme sıklığı önemlidir. Genel kural olarak diş hekimleri ve sağlık kuruluşları diş fırçanızı her 3 ila 4 ayda bir yenilemenizi tavsiye eder. Ancak bu süre kesin bir kural değildir. Fırça kılları gözle görülür şekilde yıpranmış, bükülmüş veya yanlara doğru açılmışsa, bu süreyi beklemeden daha erken değiştirmeniz gerekir. Doğru zamanda […]

Baba ve iki çocuğu birbirlerine bakarak diş fırçalama pratiği yapıyor – çocuklara diş fırçalama eğitimi ve ailece ağız hijyeni
Çocuklarda Diş Fırçalama Eğitimi Nasıl Verilmelidir?

Çocuklarda diş fırçalama eğitimi, onların bu önemli alışkanlığı doğru ve istekli bir şekilde kazanmaları için sabır, tutarlılık ve doğru yöntemlerin bir birleşimini gerektirir. Bu eğitim, bebeğin ilk dişi çıkar çıkmaz başlamalı, ebeveynin aktif katılımı ve rol modelliği ile desteklenmelidir. Temel amaç çocuğun yaşına uygun, nazik fırçalama tekniğini öğrenmesini sağlamak, düzenli fırçalamayı günlük rutinin doğal bir […]

Diş taşı temizliği sonrası hastayı muayene eden diş hekimi, ağız içi kontrol sırasında dental ekipman kullanıyo
Diş Taşı Temizliği Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?

Diş taşı temizliği sonrası dikkat edilmesi gerekenler, tedavinin hemen ardından başlayan ve iyileşme tamamlanana kadar devam eden önemli adımları içerir. Bu süreçte öncelikle anestezinin etkisi tamamen geçene kadar beklenmeli, olası hafif ağrı veya hassasiyet doğru yöntemlerle yönetilmelidir. İlk günlerde beslenme alışkanlıklarında yumuşak gıdalara yönelmek, ağız hijyenini aksatmadan ancak daha nazikçe sürdürmek esastır. İyileşmeyi olumsuz etkileyebilecek […]

Diş dolgusu tedavisi öncesi doktorun hastayı muayene ettiği klinik ortam
İzmir Diş Dolgusu

Diş dolguları çürük veya travma nedeniyle hasar gören dişlerin onarımında kullanılan restoratif materyallerdir. Kompozit dolgular biyouyumluluk dayanıklılık ve estetik uyum gibi özellikleriyle ön plana çıkar. Bu malzemeler nano parçacıklar sayesinde aşınma direnci ve sertlik sağlar su emilimini azaltır böylece polimerizasyon büzülmesi en aza iner. Ancak eksik polimerizasyon sonucu ortaya çıkan serbest monomerlerin potansiyel sitotoksik etkileri […]

Şeffaf diş plağının kullanımını gösteren doktor, tedavi aşamasında hastaya model sunuyor
İzmir Şeffaf Plak Tedavisi (Telsiz Tedavi)

Şeffaf plak dişlerin düzgün hale getirilmesi için kullanılan modern bir ortodontik çözümdür. Poliüretan veya PETG gibi termoplastik malzemelerden üretilen bu plaklar kişiye özel olarak tasarlanır ve çıkarılabilir özelliktedir. Diş tellerine alternatif olarak hafif ve orta dereceli diş çapraşıklıklarının tedavisinde tercih edilen şeffaf plaklar kontrollü kuvvetler uygulayarak dişleri kademeli bir şekilde istenen pozisyona taşır. [block id=”call-to-action-v2″] […]

Lamine diş (yaprak diş) tedavisi için ağız muayenesi yapan doktor ve hasta görüntüsü
Lamine Diş (Yaprak Diş) Nedir? Çeşitleri Nelerdir?

Lamine diş estetik ve fonksiyonel iyileştirmeler sağlamak amacıyla dişlerin ön yüzeyine uygulanan ince seramik restorasyonları ifade eder. Bu minimal invaziv prosedürde feldspatik porselen lityum disilikat ve lösit güçlendirilmiş seramik gibi materyaller kullanılır; her biri dayanıklılık ve ışık geçirgenliği özellikleriyle öne çıkar. Mine dokusundan yapılan hassas hazırlık sayesinde laminat venerlerin dişe optimal bağlanması sağlanır. Dijital olarak […]